Kime güvenmek gerekir? Ya da kime inanmak?
Aslında kime aşık olmak gerekir şu hayatta?
Veyahut olmamak?
Hangisi daha zor keşke bilebilseydim.
Peki senin olmayanı sevmek mi, çok sevdiğin halde vazgeçmek mi daha fazla yıpratır ?
"Gözden ırak olan gönülden de ırak olur" derler. O halde ben, benden uzaklaştıkça sana nasıl böyle bağlanabiliyorum?
Gözümün önüne gelen her karede senin mutlulukla bakan gözlerin varken nasıl başarabilirim ki unutmayı...
Başaramıyorum işte.
Kaçtıkça yaklaşmamın, ateşten korkup ateşe atlamamın sebebi yok!
Yok işte.
Aslında sorun da bu. Hiçbir şey YOK.
Sen varsın ama biz yokuz.
Ben varım ama senin için varlığım da yokluğum da bir şey ifade etmiyor.
Yüzümdeki gizli hüznün sebebini soruyorlar, anlatamıyorum.
Yüreğimdekileri kelimelere sığdıramıyorum.
Yapabilsem, becerebilsem en çok ben isterim unutmayı.
Fakat kalbim masum bir çocuğun sevgisi kadar dolu, onu kelimelerle anlatamayacak kadar beceriksiz.
En kötüsü de bunların hiçbirini bilmiyor olman.
Belki de bilip görmemek istemen.
Anlasan sana yazdıklarımı, hissettiklerimi, seni gördükçe yaralanmalarımı....
Her güne yeniden 'o başkasıyla' diyerek uyanışlarımı.
Pişmanlıklarımı....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder