Açın Kapınızı Hayallerim Geldi!

Hayat, aşk, sevgi, ölüm, merhamet, ihanet, ayrılık ve yağmur..

Hepsinin ortak bir yönü var desem çok güler misiniz bana? Ya da çok dalga geçer misiniz hayallerimle? Her birinde hem hüzün hem mutluluk var dediğimde saçmaladığımı düşünür müsünüz siz de? Aklınıza da kalbinize de dokunabildiğini söylesem, bu sözcüklerin anlamlarını düşünmeye başlar mısınız hemen?

Yalnızlığı da birlikteliği de bunların arasında bulduğunuzu farkeder misiniz daha sonra? 

"Hayat"ı düşünüp gözlerinizi kapatır mısınız istemsizce?

"Aşk"ı hayal ederken başka birinin varlığı sayesinde somutlaştırır mısınız onu?

"Sevgi"nin gün gelip sizi de bulacağına inanır mısınız benim gibi?

"Ölüm"ü okuduğunuzda toprak kokusu gelir mi sizin de burnunuza? Mezarlıklara has o toprakların kokusu..

"Merhamet"ine sığındığınız insanları düşünür müsünüz bir an bile olsa?

Ya da "ihanet"in bedelini ödetmeyi düşündüğünüz birinin silueti gelir mi gözlerinizin önüne?

- "Ayrılık" ölümden beter.- der misiniz yutkunmanız boğazınızda kala kala? Beklemenin de gitmenin de kopmanın da kalmanın da aynı şeyi oluşturduğunu, hepsinin birlikteliğini farkeder misiniz?

Ya "yağmur"un mucizesini anlar mısınız bu defa? Damlaların camınıza vururken çıkardığı seste yakalayabilir misiniz huzuru? Bazen sırf onun altında dolaşırken hasta olmayı göze alma cesaretiniz belirir mi aklınızın köşesinde?

Bunlara verecek cevabınız -en azından birkaçına- "Evet!" oluyorsa; açın kapınızı hayallerim geldi!