O gün, onu ilk gördüğümde anlamamıştım hayatımda ne kadar büyük yere sahip olacağını. Bildiğim hiçbir şey yoktu. Seviyor muydum o anda? Hayır. Sevmediğimi biliyor muydum? Hayır. Zaten bilmek gerekmiyordu, hissetmek yeterliydi. Ben de hissediyordum onda beni kendine çeken bir şeylerin olduğunu.
Günler geçti, haftalar geçti, aylar geçti ve ben gittikçe yanında huzur bulacağım adamın o olduğunu anlamaya başladım. Gözümü kapatınca onu görür oldum. Sesi hep kulaklarımdaydı. O gülüşü...
Gülüşünü düşününce en büyük şükürleri ediyordum. Mutluluktan ağlanır mı demeyin. Ağlanır.
Ama asıl gözyaşları, onu kaybederken elinden bir şey gelmediğinde dökülür gözlerinizden.
Derdinizi anlatamadığınızda, gözlerindeki aşkın artık olmadığını görmeye başladığınızda, ona son kez sarıldığınızı bildiğinizde,
dünyada hiç bir yerin onun yanı olmadığını her farkettiğinizde....
Ama asıl gözyaşları, onu kaybederken elinden bir şey gelmediğinde dökülür gözlerinizden.
Derdinizi anlatamadığınızda, gözlerindeki aşkın artık olmadığını görmeye başladığınızda, ona son kez sarıldığınızı bildiğinizde,
dünyada hiç bir yerin onun yanı olmadığını her farkettiğinizde....
Ağladım ben de. Hem de günlerce. Adını her duyduğumda hıçkırıkları
boğazımın derininde hissede hissede hem de.
Acıyı sessiz yaşamanın ne kadar zor olduğunu söyler dururlardı;
ta ki gerçekten o zorluğu yanı başımda hissedene kadar nereden bilebilirdim ki
bir gün benim de başıma geleceğini?
boğazımın derininde hissede hissede hem de.
Acıyı sessiz yaşamanın ne kadar zor olduğunu söyler dururlardı;
ta ki gerçekten o zorluğu yanı başımda hissedene kadar nereden bilebilirdim ki
bir gün benim de başıma geleceğini?
Son kez sarıldım ona. gitme desin istedim.
Sanki ne kadar uzun süre sarılırsam yaptığının yanlış olduğunu anlarmış gibi geldi.
Filmlerde öyle olurdu ya hani. Ama gerçek hayattaydık.
Ne o bana "KAL!" dedi ne de ben ona sonsuza kadar sarılabildim.
Sanki ne kadar uzun süre sarılırsam yaptığının yanlış olduğunu anlarmış gibi geldi.
Filmlerde öyle olurdu ya hani. Ama gerçek hayattaydık.
Ne o bana "KAL!" dedi ne de ben ona sonsuza kadar sarılabildim.
Başlarda geçer dedim.
Bu hüzün de bir gün biter. Bitmedi.
Bu hüzün de bir gün biter. Bitmedi.
Sonra aylar geçti, yıllar geçti.
Çok defa denedim unutmayı. Kendi kendime o kadar söyledim.
Yaptığım çok saçmaydı.
Ama vazgeçemedim her sabah onu düşünmekten,
sokaktaki bütün yüzleri ona benzetmekten,
yan yana olduğumuz neresi varsa orada onun hayalini kurmaktan....
Çok defa denedim unutmayı. Kendi kendime o kadar söyledim.
Yaptığım çok saçmaydı.
Ama vazgeçemedim her sabah onu düşünmekten,
sokaktaki bütün yüzleri ona benzetmekten,
yan yana olduğumuz neresi varsa orada onun hayalini kurmaktan....
Ben onsuz nefes bile alamazken, onun bensiz çok mutlu olduğunu gördüm.
Onun umurunda olmayı bırak, onun için herhangi biri bile
olmadığımı anladım.
Beni yaralayan en kötü şeyin benden gitmesi olduğunu düşünüyordum o ana kadar.
Ama değilmiş.
En kötü şey, size kalbini verdiğini unutmasıymış...
Sizinle kurduğu hayalleri başkasıyla kurması ve kırıklarının sizin kalbinize batmasıymış.....
Onun umurunda olmayı bırak, onun için herhangi biri bile
olmadığımı anladım.
Beni yaralayan en kötü şeyin benden gitmesi olduğunu düşünüyordum o ana kadar.
Ama değilmiş.
En kötü şey, size kalbini verdiğini unutmasıymış...
Sizinle kurduğu hayalleri başkasıyla kurması ve kırıklarının sizin kalbinize batmasıymış.....
buda diğerleri gibi çok güzel olmuş çok beyendim.. ellerine yüreğine sağlık.. başka yazılarını merakla bekliyorum :)
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum :)
YanıtlaSil